Hayatta ne geldiyse başıma hep derim çenemden geldi. Çok büyük konuşmamaya çalıştım, yine de çenemin gazabına uğradım. “Chat’ten evlilik olur mu hiç!!!” dedim, internette tanışıp evlenenlerle dalga geçtim; eşimle sanal alemde tanıştım, dahası 10 gün içinde evlenmeye karar verdim. “Ağlayan çocuklara hiç gelemem” dedim, her daim gözyaşı döken bir oğlum oldu. Hele hele “Otobüste, uçakta veya bilumum taşıma araçlarında ağlayan çocuklara da dayanamam” dedim. 12 saatlik bir Amerika uçuşunda 4 saat aralıksız ağlayan bir çocuğun annesiydim, deli eden bakışlar eşliğinde. Bir önceki iş hayatımda cumartesi günleri de çalışıyordum ve bundan sonra “Cumartesileri çalışmak yok artık” dedim, artık hem cumartesi hem de pazar çalışılan bir işim var. Tabak elinde çocuklarının peşinden koşan anneleri yadırgadım, “Yemezse yemesin” deyip geçtim, şimdilerde oğlumun yemek yemesi için nerdeyse timsah yürüyüşü bile yapar oldum. “Evde paspal saçları tepeden öylesine bağlanmış kadınlardan olmayacağım” dedim, şimdi akşam olsa da üzerimdekileri bir an önce çıkarsam ve saçlarımı toplasam diye gün içinde hayaller kurar oldum.
Hayat bu, insana herşeyi yaptırıyor. Atalarımız boşuna dememişler büyük lokma ye ama büyük laf konuşma, o laf dönüyor dolaşıyor, buluyor bizleri. Aman dikkat!!!
Çenem ve Ben için 1 cevap