Paralel Evrenler’de Kısa Bir Gezinti

 

İlk kez Flash Forward dizisiyle duydum bu teoriyi;  “Paralel Evrenler Teorisi”  Dizi zaten başlı başına çok enteresandı da, dizinin bir bölümündeki diyalog etkilemişti beni.  O an bulunduğumuz yerde olmasaydık ya da başka bir seçim yapmış olsaydık hayatımızın ne kadar farklı eksenlere yol alabileceğinin bir özetiydi aslında.

Çoğu zaman aslında soruyoruz kendimize; “Neden ben, neden şimdi, nasıl böyle oldu?” gibi belki yüzlerce soru. Ve sonra içimizi gıdıklayan o meşhur soru geliyor ardından; “Seçimlerim farklı olsaydı ne olurdu?” Aslına bakarsanız bu öyle karışık ve tuhaf bir durum ki, sanırım üzerinde düşünüldüğünde sonu gelmeyecek kadar çetrefilli.

Yaşadığımız hayatı bir oyun gibi düşlersek eğer,  bu oyunda başrolü kim oynuyor? Bazen kendimizi başoyuncu gibi hissederken bazen de figüranlıkla yetiniyoruz. “Aslında benim rolüm bu değildi, başka olmalıydı ama bir şekilde figüranlıkla yetiniyorum” diyebiliyoruz. Yaşamımız boyunca yaptığımız tercihler önümüzde çoktan seçmeli sorular gibi dururken a şıkkını veya b şıkkını seçmiş olmak yol haritamızı tamamen değiştirebiliyor. Bu seçenekler yaşadıklarımızı ya da yaşayacaklarımızı belirliyor.

“Her karar verme anında çatallanan ve her yeni yönde eşzamanlı ilerleyebilen bir başka siz düşünün. Örneğin; bu satırları okumaktan şu anda cayan ve başka bir işe yönelen bir siz. Bu durumda, yaptıklarınız değişir; çevrenizdekiler, uzam ve zaman da size göre yeniden tanımlanır. Bu bambaşka bir evren tanımına giriştir; değişen siz, her yeni karar da başka bir küçük evreni inşa etmektedir.  Gördüğümüz, duyumsadığımız, algıladığımız yegâne büyük evrenin yanında, hiç denenmemiş ama izlenimleri bellekte yer eden ve yaşayan küçük evrenler. Ve biraz sonra birbirinden bağımsız ama ‘paralel’ devam eden bu sayısız evrenlerden geçebildiğinizi, hayata oradan devam edebildiğinizi düşünün. ‘Paralel evrenler’ tanımı ilk kez Amerikalı fizikçi Hugh Everett tarafından ortaya atıldı. Zaman içinde, kuantum mekaniğinin ilginç, çok popüler ve bilimsel platformlarda çok tartışılan kuramlarından birisi oldu. Kimi zaman bağımsız ve farklı, hiçbir şekilde birbiriyle etkileşime girmeyen, çok sayıda evrenin varlığı öngörüldü. George Mason Üniversitesi’nden Dr. Robin Hanson gibi bilim adamları ise, paralel evrenlerin aslında sanılanın aksine birbirlerinden bağımsız olmadığı, birbirleriyle etkileşimde olduğunu öne sürdü. * 

“Çoklu evren tanımı; fizik, felsefe, kurgu ve kısmen bilim kurgu alanlarında hipotezlerle ifade edilir. İlk defa William James tarafından kullanılan terim, bilimkurgu yazarı Michael Moorcock tarafından yaygınlaştırıldı. Aynı tanım çoğu zaman, ‘alternatif evrenler’, ‘paralel dünyalar’, ‘paralel evrenler’ biçiminde de kullanılıyor. Belki her canlı için sonsuz olasıklardan oluşan sonsuz tane paralel evren mevcut, yapmamız gereken sadece seçim yapmak. O seçimler sonsuz sayıdaki daha önceden tanımlanmış paralel evrenler arasında zıplamamızı sağlıyor. Örneğin; o son sigarayı içmeyip bırakırsak kanser olmayıp hayatımızı sürdürüceğiz başka bir paralel evrende, ama bırakmazsak o evrende kanser olup ölececeğiz. Tabi hayatımızdaki bütün seçimlerin daha önceden planlanmış olmuş olasılığı hayli ütopik. Biraz kaderci biraz da realist bir teori bu”. **

Flash Forward dizisinin 10. bölümünde de bahsi geçen paralel evrenler teorisine  göre geçmişte gerçekleşmeyen şeyler bir başka evrende gerçekleşiyor. Bütün alternatif kararlar, seçilebilecek seçenekler diğer evrenlerde yaşam buluyor.  Buradan yola çıkarsak bazı şeyler için erken ya da geç kaldığımızı düşünmemek gerek, aslında bir diğer evrende istediğimiz şey tam zamanında gerçekleşse de şu anda yaşadığımız evrenle alakalı olduğumuzdan geçmişte bir yerlerde bir vesile ile isteklerimizin gerçekleşmesi ya da bunu biliyor olmak çok da rahatlatmıyor insanı. Çünki sadece şu an’la ilgili olan insanoğlu kendi yaşadığı gerçeği bilebiliyor yalnızca. “Geçmişte şunu yapmadım, bunu seçmedim ama başka bir evrende bu seçildi, yapıldı” diye düşünmek bana kalırsa züğürt tesellsinden başka birşey değil.

Aslında kendi içerisinde bile son derece kafa karıştırıcı olan ve üzerinde düşündüğümde içinden çıkamadığım bu konuyu en iyi Borges’in sözü özetliyor; Zaman hiç durmamacasına çatallara ayrılıyor..Ve ben bunlardan birinde senin düşmanındım!”

Benim için bu konuyu en iyi noktalayan söz ise “Her seçim bir kaybediştir”
 

 

http://www.kesfetmekicinbak.com/yazarlar/oructurkerozger/03485/

**http://www.haydisohbet.com/sozluk/paralel_evrenler_kurami.html

Sevdiysen Paylaş
Bu yazı Ordan Burdan İçimden kategorisine gönderilmiş ve , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Paralel Evrenler’de Kısa Bir Gezinti için 7 cevap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.