Bir gün maaşınızı alabilmek için bir bankanın önündeki bankamatiğe gidiyorsunuz, cüzdanınızdan bankamatik kartınızı çıkartıp takıyorsunuz. Nerden bilebilirsiniz ki bunun son para çekişiniz olduğunu? Derseler inanabilir misiniz ki yüksek elektirik akımı olduğunu ve bir anda çarpılıp yaşamınızın son bulacağını?
Başka bir gün canınız felekten bir gece çalmak veya efkar dağıtmak istiyor, iki tek atayım diyorsunuz ve başlıyorsunuz ata içeceğimiz aslan sütünü yudumlamaya ve bu sizin hayattaki son yudumunuz oluyor.
Nostaljik ve güvenli ya trene biniyorsunuz başka bir gün, tren hızlı değil, hızlandırılmış olduğu için yaşamınız o trende hızlanamıyor ve donup kalıyor, yine ölüyorsunuz.
Başka bir gün çok susayıp marketten pet şişe su alıveriyorsunuz, o su yaşam kaynağınız değil yaşamınızın sonunu hazırlayanınız oluyor. İç organlarınız parçalanıyor ve ölüyorsunuz.
Açılan bir çukur, ameliyatta unutulan bir bez parçası, kaldırımda yürürken kaldırıma çıkan araba…
En son bir yılbaşı gecesi arkadaşlarınızla eğlenmek için bir araya geldiğinizde o sizin yaşamınızın son anları oluveriyor sızan karbonmonoksit gazı ile, yeni yıla merhaba diyemeden yeni bir yaşama merhaba deyiveriyorsunuz.
Tanıdık geldi mi? Örnekler nerden diye soran var mı?
Bedava yaşamlar Diyarı Türkiye’den!!!
Seneler önce çok popüler olan “Olacak O Kadar” programını tüm aile kahkahalarla izlerdik, gülerdik, gülerdik de aslında ağlanacak halimize. Çoğu zaman pek çok konu fazlaca mübalağa edilerek hicvedilirdi, “Olur mu canım?” derdik, abartılı idi ama gülerdik. Bugünlerde diyebilir miyiz ki “Eee, olacak o kadar, ne yapalım?” Kader desek kolay bir kaçış olur mu? Yoksa “Son Durak” (Final Destination) serisindeki gibi ölüm karar vermişse er geç bulur mu bizi? Bedava yaşamlar diyarında hayat o kadar ucuz ki ederi bile yok bedava, haybeden yaşıyoruz diyesi geliyor insanın. Trafik kazalarında ölenleri, her gün şehit düşen onlarca gencecik insanı nerdeyse kanıksar olduk. Düşünüyorum da ölümün bile bir anlamı, şerefi olmalı. Üç kuruşluk yapılan kullanıma, telefon görüşmesine 33 kuruşluk fatura öderken, her ay artan fatura miktarlarını hayretler içerisinde izlerken ve yaşamanın bu denli pahalı olduğu bir ülkede insan hayatının bu denli ucuz hatta bedava olması tezatlığı içimi burkuyor, üzülüyorum. Soruyorlar ya hep, “Nerelerdesin, neden yazmıyorsun?”, çok düşündüm bu yazıyı yazıp yazmamayı, işte bu nedenlerdendir SUSKUNLUĞUM…
Bedava Yaşamlar Diyarı için 9 cevap