Her akşam uykuya geçmeden önce anlaşmamız var, oğluma bir kitap okuyorum daha doğrusu bir öykü. Böyle bir anlaşma yaptık çünkü bazen günde 10 öykü okuduğum oluyordu ve bu da beni yoruyordu, şimdi her akşam oğlum seçiyor kitaplığından ben okuyorum. Dün akşam okuduğumuz kitabın adı “Ben Büyüküm”. Öykü özetle şöyle: abisine özenen ve büyümek isteyen evin küçük çocuğunun camına bir dilek kuşu konuyor ve dileğini yerine getiriyor, onu abisi gibi büyük yapıyor, okula gitmeye başlıyor bizim küçük çocuk, yoruluyor, hayli yüklü okul çantasını taşımak istemiyor, oyuncaklarını özlüyor. Olmuyor, mutsuz, yine geliyor dilek kuşu, “Baba olacağım bu kez” diyor çocuk ve birden baba oluyor, bu kez de işe gitmek zorunda kalıyor, yorgun argın eve geliyor, yaramazlık yapan iki çocuğuyla uğraşmaya hali bile kalmıyor. Yok olmadı, yine mutsuz bizim küçük çocuk. Sonra düşünüyor evin küçük çocuğu iken ne derslerden, ne işten ne de günlük problemlerden yana hiç bir sıkıntısı yoktu zaten böyle de bir sorumluluğu yoktu. O günleri özlüyor, tüm oyuncaklarını ve dünyanın ona sadece oyun olarak sunulduğu çocukluğunu. Dilek kuşuna son kez dileğini yeniliyor ve yeniden evin en küçük çocuğu oluyor. “Nasıl olsa büyüyeceğim” diyor. Nasıl olsa büyüyeceğiz ya da büyüdük. Büyüdük de ne oldu?
Çocukken tüm toplumsal sorumluluklardan, yaptırımlardan, ayıplardan, günahlardan uzak olan dünün çocukları bizler, kurallarla tanıştık. Özgürlüğün bittiği yerde duruyoruz şimdi. Önyargılarımızla, bizlere empoze edilen kurallarla çevrelenmiş sınırlı dünyamızda yaşamaya çalışıyoruz. Oysa çocukken ne gaz çıkarmanın bir ayıbı vardı, ne birisine vurmanın ne de ağlamanın, koşmanın. “Çocuk işte” denilir geçilirdi. Tüm amaçları ve hayattan aldıkları tat oyun üzerine kurulu olan çocuklara şimdilerde çok özeniyorum.
Hayat aslında çok enteresan karşıtlıkları barındırıyor içinde. 3-4 yaşındaki her çocuk büyümek istiyor, “Ben büyüküm artık, abi, abla oldum” diyor, bu ona bir zafer edası kazandırıyor. Büyükler ise geçmişe dönmek, keşkelerinden sıyrılmak ve yaşamını yeni baştan belki inşa etmek istiyorlar. Kimbilir herşeye çocuk gözü ile bakabilmeyi hala becerebiliyor olsa idik çok şey farklı olabilirdi. Diyebilir misiniz “Ben Büyüküm” ya da memnun musunuz büyümekten?
Çocuklardan öğrenilecek o kadar çok şey var ki onların gözü ile dünyaya bakabilmek için yeniden, aynadaki yansımanızı hiç siyah-beyaz hayal edebileniniz var mı?
Mutlu bir hafta dileklerimle…
Çocuk Gözüyle Aynadaki Yansıma için 10 cevap