Damgasını vurmuştur çocukluğuma Hulusi Kentmen ve onun filmlerinde sergilediği babacan patron tavrı. Çocukken iş dünyasını bilmeyen, dönen entrikaları anlamayan biri olarak her patronun ya da her yöneticinin onun gibi olduğunu sanırdım. Hep ezilmişin yanında ve hep haklıdan yana olan o sempatik adam. Bu filmlerle büyüdük, aldatıldık belki de.. Oysaki büyüyüp iş hayatının içine dalınca gördük ki hiç de böyle değilmiş iş hayatı ya da moda deyimiyle “Business”. Bir tokat gibi patladı yüzümüze gerçek patronlar, yönetemeyen yöneticiler. Bir hayal olarak kaldı Hulusi Kentmen. Şirin bıyıkları ve tonton kahkahası ile bir ütopyaya dönüştü.
Malum küresel kriz yaşıyoruz, etkiledi ya da etkilemedi bilinmez. Ancak adı bile yetiyor krizin, şimdilerde bir yaprak dökümü yaşanıyor çalıştığım şirkette, sağ kalanlar ise önemli ve vazgeçilmez oldukları için değil sağlam yerlerden sağlam destekleri (!!!) olduğu için kalabiliyorlar. Hep sorgulamalar geçiyor aklımızın ücra köşelerinden, “Neden?”, “Nasıl olur?” ve cevabını bulamadığımız tonla anlamsız soru. Ve tek teselli şu kalıyor geriye, “Ders olsun bu bana, ben böyle olmayacağım büyüyünce!!!”. “Hulusi Kentmen’in 2000’li yıllardaki temsilcisi olacağım”. Ütopyalar hayal edildiği sürece orada dururlar, erişilmeyi beklemek için. Nasılsa bedeva değil mi?!!!
Hulusi Kentmenler’i Özlüyoruz için 6 cevap