Yine bir anaokul aktivitesi…. Bazen ilkokul başlasa da bunlardan kurtulsak diye düşünüyorum. Ve bunu dile getirdiğimde çocukları ilkokula giden arkadaşlarımdan hep aynı sesler yükseliyor; “Bu günleri ararsın” Olsun, ben ders çalışmaya, çalıştırmaya razıyım, yeter ki bu tür ödevler olmasın velilere…
Genlerinde Karadenizliliği bolca taşıyan bizim butçuk, folklorik Türk çocuğu gününde kendi yöresel kıyafetlerini kuşandı yine, minik bir “Uşak” oldu ve ben onu “Uyyy Uşağum” diye sevdikçe de “Uşak ne demek anne?” diye sordu. Tıpkı ekmeğin köşesine “guduk”, mutfak rafına “terek” dememi de anlayamadığı için sorması gibi…
Aylar öncesinde yazmıştım; Butçuktan İnciler . Bizim butçuğun incileri giderek çoğaldı, her geçen gün bana küçük dilimi yutturacak şaşkınlıklar yaşattı.
Yaz tatilinde kaldığımız otelde kaydıraklı havuza giden ve sonrasında yarım saat boyunca ortalıkta görünmeyen ve bizi çok endişelendiren butçuğu, en sonunda öğlen saatinde suyu kesilmiş kaydırakta otururken bulduk. “Ne yapıyorsun burada?” diye sorduğumuzda; “Yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım vardı da…” dedi. Ben ne kızabildim ne de herhangi bir cevap verebildim.
Benim sevgili laz uşağımın akla zarar incilerinden bazıları:
“Tanrı’nın da Tanrı’sı var, ben biliyorum.”
********************
“Kardeşim olsun ama hemen olsun, sonra bir anda büyüsün çiçek gibi, boyu uzamış olsun, konuşsun”
********************
“Dünyada merkezkaç kuvveti var mı?”
********************
“Hayatta istediğin herşey olmaz anne!!!”
********************
“Ben daha altı yaşındayım anne, benden mucize bekleme”
********************
“Anne senin mesleğin ne?
Gazetecilik
Gazetecilik mi yapıyorsun?
Hayır yaptığım iş satış.
İki gün sonra….
“Babaaaa biliyor musun annem gazete satıyor!!!”
********************
“Allah nasıl oluştu anne?”
********************
“Bence herşeyden önce dünyadan önce, uzayı, gezegenleri, insanları, bitkileri, hayvanları oluşturdu Allah, biz de onlarla yaşadık. Ama anlamıyorum; Allah Baba mı daha önce oluştu, Allah mı? Yani bir Allah var bir de onun babası mı var?”
********************
Okulca yapılan gezide ilk defa Anıtkabir’e Atatürk’ü görmeye giden butçuğun akşam bu geziyi anlatırken döktüğü gözyaşları kalbime doğru aktı, ılık ılık…
“Savaşlar olmuş, yüzlerce insan ölmüş. Ama ben Atatürk’ü görmek istiyordum ama ölmüş anneeee. Orada taşın altında yatıyormuş, göremedim onu, ölmüş anne… Ben konuşmak istiyordum onunla, savaşları soracaktım, nasıl kazandığını merak ediyordum. Ama örtmenim dedi ki Atatürk kalbimizde yaşıyormuş, gerçekten kalbimizde yaşıyor mu? Hani nerede? Neden konuşmuyor benimle?”
********************
“Aşk bir insanı çok sevmek, insanlar aşık olunca evlenmek ister ama ben aşık olmayacağım, evlenmeyeceğim de…”
********************
“Anne denizde yangın çıkar mı?”
********************
“Bilim adamı olup uzaya bakacağım, insan var mı diye. Türkiye’de astronot yok, ben olacağım.”
********************
“Aslında hepimiz kocaman büyük bir aileyiz, herkes herkesin birşeyi, tanımasak da…”
********************
“Biz hangi maddeden yapıldık?”
********************
“Dinazorlar nasıl yok olmuş? Belgeselde izledim, göktaşı düşmüş. Ama göktaşı düşünce sonra bu evler nasıl yapılmış? Ağaçlar nasıl olmuş?”
********************
“Ben araştırmacı olup yarasalar gerçekten ayaklarıyla asılıp mı uyuyorlar diye bakacağım.”
********************
“Beta nasıl bir mikrop? …. Desene anne ben mikrop muyum da bileceğim :)”
********************
“Ğ yazılıyor ama neden uzun uzun Yumuşak Ge diye okunuyor ki? Neresi yumuşak?”
********************
Küçük “Uşak” Dile Geldi için 6 cevap