Kendimle sohbet etmeyi severim, bu sohbetler sırasında da bazen kaleme kağıda dökülür duygular ve bir de bakmışım ki bir blog yazısında paylaşmışım. Evet, çok daha az yazıyorum eskiye kıyasla… Sanırım bir aralar “Kendimle Sohbetler” başlıklı iki bölüm halinde yazılar yazmıştım.
Bugün daha çok tutarlı olmak, tutarlı davranmak üzerine düşündüm. Kendimle kaldığım, kahvemi alıp da dalıp düşündüğüm saatleri seviyorum. Bir pazar mesaisinden önce spor sonrası hani şu bir zamanlar efsane olan Kızılay Selanik Sokak’taki Flamingo Pastanesi’nin yeni şubesindeyim. Güzel bir antrenman sonrası kendime verdiğim ödül kahvaltısının ardından kahvemi yudumluyorum. İşte tam da bu sırada aklıma takılıyor;
Tutarlılık… Bugünün konu başlığı bu… İnsanın duygu ve düşünceleri ile davranışları arasında bir tutarlılık olmalı, seviyorsa sevgisini söylemenin bir anlamı yok, göstermeli, sevmiyorsa uzak durmalı, iletişim kurmamalı belki. Arada derede olan, “mış” gibi yapılan “Öyle ama aslında böyle” ya da “Seviyorum ama bunu yapamıyorum”, “Sevmiyorum ama görüşmek zorundayım, konuşmak durumundayım” gibi iki yüzlülüklere hiç gelemiyorum. İş hayatını bundan ayrı tutmak gerek maalesef bu acımasız tuhaf dünyada sevmediğim, normal hayatta iki kelime dahi etmeyeceğim insanlarla saatlerce konuşmak, onları dinlemek veya bir arada olmak zorunda kalıyoruz, bu ayrı elbette, bir yerde mecburiyet. Ama ya diğeri.. Evet bu yazıyı yazdırtan kafamı bozan şeyler var, zaten her yazıyı bir şeyler tetiklemiyor mu?
Gri alanlar sanırım bana göre değil, siyah ya da beyaz olmalı insan ilişkileri söz konusu olduğunda. Eğer bir şey düşünce olarak yanlış geliyorsa eylemsel olarak da yaşam bulmamalı, zaaflarımız olabilir ama bunu sürekli bir yaşam biçimi haline getirmek ve bununla beslenmek “Öyle düşünüyorum ama ne yapayım” demek insanın kendisine vereceği en büyük zarar ve tutarsızlıklarıyla da çevresine en büyük zararı dokunan kişi aslında.
Bu yazının gidişatının varacağı son nokta şu; tutarsızlıkları ve tutarsız kişileri hayatımda artık istemediğim. Nokta.
(Kulağımda bir şarkı melodisi ben bunları yazarken, “Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça…”)