Kendimle Sohbetler II

Hani bazen olur ya, bir başladı mı hepsi arka arkaya çorap söküğü gibi gelir. “Bu kadar da olmaz” dersiniz içinizden. Son günlerde yaşadığım aksilikler, ardı ardına gelen olumsuz haberler, içimden kocaman bir “Yeterrr” diye bağırmama sebep olacak.

Ben de en iyisi bağırmayayım ama zaman zaman günlük gibi de kullandığım bloguma yazarak kendimi bir parça rahatlatayım dedim. Kendimle Sohbetler I adlı bir yazım vardı ve ilk kez, içinde bulunduğum ruh halimi, neler yaptığımı ve yapamadıklarımı o an ne hissettiysem çalakalem yazmıştım. Hep söylüyorum bloglar günlüklerin yerini tutamaz diye ama işte belki bir parça ucundan yakalar. Devamı da gelmedi o yazının, şimdi ise farkettim ki yine kendimle sohbete ihtiyacım var.

Önce eşimin parmağının çatlaması ardından kolunun kırılması ile başladı bu çorap söküğü. Arabamın iki kez arızalanıp, farklı zamanlarda iki günümü serviste geçirmem de sinirlerimi pek yıpratmadı aslına bakarsanız. Fakat sonrasında arabamla yaptığım ilk trafik kazamın da bu söküğe eklenmesiyle “Neler oluyor yaa” dedim içimden. Neyse ki az hasarla, ucuz atlatıldı.  Yetmedi birkaç gün önce sevgili bir bayan arabama durduk yerde dönüşünü hesaplayamayıp arkadan bir güzel dokundurdu. Hadi  buna da “Neyse” dedim. En yakın arkadaşlarımdan birinin  ani rahatsızlığı ve yine yakın akrabalarımdan birinin benzer ameliyatı ve yetmeyip de en son babam kadar yakın olan aile dostumuzun vefatı. Bu kadar mı peşpeşe hastalık, ölüm haberi duyulur, hayır haber de seyretmiyorum sırf herhangi kötü bir şey duymamak için. Ama ben kaçtıkça çevremden olumsuz haberler yükseliyor.

Tüm bunların yanısıra kendi sakarlıklarım ve dikkatsizliklerim yüzünden sürekli cüzdanımın boşaldığını görüyorum. Eşime yeni yıl için çok beğenerek aldığım ve daha hiç giymediği canım gömleğin üzerine çamaşır suyu damlatınca aldığım gömleğin ömrü kelebek ömrü gibi 1 gün oldu, içim acıdı. Evet “Cana gelmesin mala gelsin” diyorum ama bu kez çok geldi. Yine yılbaşında şirketim tarafından hediye edilen yeniyıl hediyemi aynı gün kaybettim, ertesi gün bulundu da, önce kaybedip sonra da bulunan eşeğin sahibi gibi sevindirik oldum. Ve son nokta; dün banyoda ayağım kaydı ve burnumu küvete çarpmak suretiyle kısa süreli bir baygınlık geçirdim. Ardından kanayan burnumu buzlarla iyileştirmeye çalışsam da şu anda burnumun üzeri ve gözümün altı hem mor hem de şiş dolaşmaktayım. 1 hafta sonra burnumun akıbeti belli olacak, kırık olmadığını umuyoruz ama ufukta yeni bir operasyon da olabilir, beklemedeyim.

Diğer taraftan kiminle konuşsam herkesin ayrı sıkıntıları, umutsuzlukları ve mutsuzlukları var. Son dönemde “Kendimi çok ama çok iyi hissediyorum yaşasın!” diyen tek bir kişiye bile rastlamadım. Kimi işinden dolayı mutsuz, kimi evliliğinden bıkmış, kimi de aşk kırgını ya da dost kırgını. Yok mu aranızda kendimi çok iyi hissediyorum diyen biri?  Ses verin… Herkes mi bu kadar kötü?

İçinde hiçbir edebi taraf bulunmayan ve bana göre son derece sıradan olan bu yazıyı kaleme almamın nedeni, ne şikayet etmek ne de kimilerine göre sorun bile sayılmayacak günlük aksilikleri anlatarak karşımdakini sıkmak değil. Biliyorum pek çoğu önemsiz ve yine biliyorum ki, çok daha kötü sonuçlara gebe olan şeyler de yaşanabilirdi. Sadece merak ediyorum; bir yerden başlayınca bu olumsuzluklar neden ardı ardına çoğalıyor? Bilmediğim birşey mi var ki ben çekiyorum negatiflikleri? Size de olur mu?; Hayatınızda birşeyler iyi gitmeye başlayınca peşpeşe güzel haberler alırsınız veya duyarsınız da aynı şekilde olumsuz durumlar da neden amip gibi içinizde ve dışınızda çoğalarak büyür? Bir bilen var mı? Yoksa sadece tesadüf deyip geçsek çok mu kolaya kaçmış oluruz?

İçimi sıkan bu yazıyı gülerek sonlandırıyorum ki; hem kendimi bu yolla daha iyi hissedebilirim hem de Nihan ve blogu denilince bu tür olumsuzluklar değil gülen bir yüz kalsın hafızanızda.

 

 Efendim özellikle POZİTİF bir hafta sonu diliyorum herkese…

Sevdiysen Paylaş
Bu yazı Ordan Burdan İçimden kategorisine gönderilmiş ve , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Kendimle Sohbetler II için 13 cevap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.