Danışmanım, Annem ve Ben

1999 yılı yüksek lisans eğitimime yeni başlamıştım. 1 yılın ardından tez konusunu belirlemeye geldi sıra, o zamanlar için oldukça yeni olan bir konuyu seçmeye karar vermiştim: İnternet Reklamcılığı. Çok başarılı olamayan 1 yıllık bir tez yazma denemesinin ardından tez danışmanım ile neden benim başaramadığımı sorguluyorduk ki bu konuyu seçmem için beni yüreklendiren danışmanım bana “Böyle bir konuda zaten tez olamaz, bu ülkede internet reklamcılığı mı varki bunun tezi yazılsın” demez mi? Üstelik de 1 yılın ardından.. Yüksek lisansa, tez yazarak bilime katkıda bulunma ideallerime de o anda bir nokta koymuştum. Akıntıya karşı kürek çekmek gibiydi benimkisi. Danışmansız (bana göre öyle idi) kalmak, bir okyanusta dümensiz bir gemide yol almaya çalışmak gibiydi. Bir hikaye vardır, çoğunluk bilir ancak çok iyi özetlediği için yine paylaşmak istiyorum:

“Tilki bir gün ormanda dolaşırken Tavşan’a rastlar.  Tavşan bir şeyler yazmakla meşguldür.
– Kolay gelsin, Tavşan. Ne yazıyorsun?
– Doktora tezimin 1. bölümünü yazıyorum..
– 1. bölümde tezin ne?
– Tavşanlar tilkileri nasıl parçalar?
 

– Yapma! Bu hiç de doğru değil. Bu bir bilim adamına yakışmayacak ciddiyetsizlik. Tezin kökten yanlış.
– Yaa..! Öyle mi? der Tavşan, Pekii, gel de deneysel kanıtı gör öyleyse.
Tavşan önde  Tilki arkada çalılığın arkasına doğru ilerlerler. Bir süre sonra Tavşan yüzünde gülümsemeyle çalılıktan çıkıp gelir ve yerine oturarak yazmaya devam eder.
Bir zaman geçer. Kurt’un yolu  Tavşan’ın bulunduğu yere düşer. Kurt sorar:
– Kolay gelsin, Tavşan. Ne yazıyorsun?
– Doktora tezimin 2. bölümünü yazıyorum..
– 2. bölümde tezin ne?
– Tavşanlar kurtları nasıl parçalar?

 – Yapma! Bu doğru değil. Bu bir bilim adamına yakışmayacak ciddiyetsizlik. Tezin kökten yanlış.
– Yaa..! der Tavşan, Gel de sana deneysel kanıt göstereyim.
Tavşan önde Kurt arkada çalılığın arkasına doğru ilerlerler. Bir süre sonra Tavşan yüzünde gülümsemeyle çalılıktan çıkıp gelir ve yerine oturarak yazmaya devam eder.
Yine bir süre sonra çalılığın arkasından bir ses duyulur:  Aslan, Ormanın Kralı, haşmetle oturuyor ve etrafında parçalanmış kurt ve tilki kemikleri.
Kıssadan Hisse:
Tezinizin ne olduğu hiç önemli değildir; önemli olan tez danışmanınızın kim olduğudur.”

Aradan 7 yıl geçti. Hayatımda ilk kez başladığım bir işi yarım bırakmıştım ve 7 yıl bunun iç ezikliğini duydum. Sevgili annem bir gün haberlerde duymuş lisansüstü öğrencilerine af çıktığını ve alel acele beni aradı: “Mutlaka başvur, bak bu sefer olacak” deyip duruyordu, bense kucağımda 3 aylık bebeğime bakarak hayaller kuruyordum; onunla kütüphenelere gitmişim, o bir taraftan ağlıyor ben bir elimde kalem kağıt yazmaya çalışıyorum, bulduğum makalelerin üzerine bebiş için sağdığım sütler dökülüyor… O anda kabus gibi geldi bu hayal ancak yoğun baskılara dayanamayarak başvurumu da yaptım, kendime inancım yoktu.

Hayatta mucizelere inanır mısınız bilmem. Ben pek inanmam aslında ama bazen bazı şeylerin sadece tesadüften ileri olmadığını düşünürüm, herşeyin bir sebebi vardır derim içimden. Annemi Samsun’a yolcu etmiştim, otobüste yanına yaşlı bir teyze oturmuş, annem yol boyunca onunla sohbet etmiş, molada otobüsten inip binmesine yardımcı olmuş. Yolculuk esnasında konu konuyu açmış -ki annem bayılır yolculuklarda sohbet etmeye- birden yaşlı teyzenin kızının benim yüksek lisans yaptığım okulda profesör doktor olarak görev yaptığına benim de aftan yararlanarak tekrar başvuruda bulunduğuma gelmiş konu. Neticede isimler telefonlar alınmış ve yaşlı iyilik perimiz bana yardımcı olacağına dair anneme söz vermiş. Annem bana ismi ilk söylediğinde “Ama olamaz ki O hiç benim alanımla ilgili değil, üstelik lisans yılları boyunca da kendisinden hiç ders almadım tanımıyorum ki” demek olmuştu. 32 yaşıma geldim hayatta  en önemli şeyin anne sözü dinlemek olduğunu geç de olsa öğrendim. Annemin sözünü dinledim; utanarak sıkılarak yeni tez danışmanı adayımın kapısını çaldım, “Evet benim alanım değil ama emir büyük yerden” diyerek bana yardımcı olacağını söyledi yeni danışmanım. Uzun lafın kısası 9 aylık oldukça yoğun bir çalışmanın ardından tezimi başarı ile tamamladım ve teslim ettim. Kolay olmadı tabi, bir yanda diş çıkarmaya çalışan ve geceleri hiç uyumayan oğlum, diğer yanda devam eden iş hayatım, vakitsizlik, ev işleri…. 

Daha önce okumuş olduğum yukarıdaki hikayenin doğruluna bir kez daha inandım. Kaldı ki bu benim danışmanım için de yeni bir deneyimdi, her ne kadar internet reklamcılığı maceramdan vazgeçmiş de olsam konu yine internet ve sanal alanlar ile ilgili idi. Belki bu ülkede yüksek lisans yapmanın da bir değeri kalmadı, ortalık özel üniversitelerin tezsiz yüksek lisans programları ile dolu iken.. Olsun, beni en çok mutlu eden başladığım bir işi yarım bırakmamak oldu. Ve bir kez daha anladım danışmanın  ve anne sözü dinlemenin önemini.

Sevdiysen Paylaş
Bu yazı Ordan Burdan İçimden kategorisine gönderilmiş ve , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Danışmanım, Annem ve Ben için 5 cevap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.