Çok mu Çok Fazla?

 

Takılacak çok yönü var doğru ama ben haliyle kendi oğlumu düşünerek takılıyorum bu meseleye; Yap – Boz tahtasına dönen eğitim sistemimize…

Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye.. “Nerem doğru ki?” diye cevap vermiş. İşte bu misal;  bir de benim gözümden, bahsedeceğim eğriliğe bakalım istedim bugün.

Geçen yıl bizim butçuk henüz ilkokul  1. sınıfta iken proje çalışması yapması istenmişti. Daha yeni okuma ve yazmayı öğrenen bu çocuklardan, akıllarına takılan bilimsel bir soruyu araştırmaları istenmiş, aslında onlardan değil velilerden istenmiş ve neticesinde herkes bir sorunun cevabını proje sunumu haline getirmişti. İtiraf ediyorum, kaç yıllık öğrencilik geçmişim var, kendi sunumlarımda bu kadar zorlanmadım. Hayır, soru da öyle hafife alınacak türden değildi; bizimki takmış uzaya, gezegenlere, sorusu da “Satürn’ün halkası nasıl oluştu?” Araştıma konumuz buydu. Bu araştırma kapsamında Doğa Müzesi’ne mi gidilmedi, Rasathane’de incelemeler mi yapılmadı…

İlk gün bana sordu:

“Satürn’ün halkası nasıl oluştu anne?”

“Hımm dur bakalım…”  (Bilmiyorum, bilsem de hatırlamıyorum ama çaktırmıyorum da…)

 

 

Videolar bulduk, yazılar indirdik, her birini gün gün proje günlüğüne yazdık, satürnün halkasıyla bayağı bir haşır neşirdik tam üç ay boyunca. O dönemde butçuğumun doğum gününe gelen çocuklu arkadaşlarımla da ödevler, projeler hakkında konuşurken ben sordum bu kez;  “Hadi bakalım söyleyin, Satürn’ün halkası nasıl oluştu?” Kimsede tık yok. Hayır, biz mi çok cahildik yoksa bu kadarı mı fazlaydı emin olamadım. Henüz oyun çağındaki bu çocukların araştırma yapmaları, yeni birşeyler öğrenmeleri, kafalarına takılan soruları merak etmeleri elbette güzeldi ancak bunun böyle özel sunumlar kullanılarak, proje günlüğü yazılarak, görsellerle süslenerek sunulması bana göre  fazlaydı. Dahası bu sunumların öğrenci tarafından değil de veli tarafından yapılması fazlaydı.

Sonrasında ara ara başka araştırma konuları da geldi eve, zaten ödevler “Sayın Veli” diye başladığından el mahkum biz yapıyorduk araştırmaları. Bir araştırma konusu da küresel ısınmaydı, konuyu butçukla beraber araştırıp okuduk, sonra ben dilimin döndüğünce ona anlattım, aktardım. Ne mi oldu dersiniz? Butçuğu aldı bir telaş; “Sular mı bitecek, buzullar mı eriyecek, ozon tabakası mı delinecek?” Evde artık bana parfüm sıktırmaz oldu. “Anne çöpleri ayır, anne suyu fazla harcama, ışıkları kapatalım, atık pilleri çöpe atmayalım.” İtiraf ediyorum bunlar güzel bilgiler, güzel bilinçlendirmeler. Kendimi düşünüyorum, o yaşlardaki halimi, ne kadar fark var aramızda. Ama en sonunda küresel ısınmayla ilgili internete koyulmuş dramatik videoları izleyince, özellikle intihar eden kutup ayısının görüntüsü bizim butçuğu ağlatmaya yetti. Bu kez çevrede gördüğü herşeyi küresel ısınma çerçevesinde düşünüp sadece bana değil etrafındakilere de uyarılarda bulunmaya başladı. Ağaç yaşken eğilse de sanırım bu dönemde ağacı biraz fazlaca eğip büküyoruz. Bunun da bir dozu olmalı, bilinçlenme, öğretme, öğrenme evet ama bu kadar bilinçlendikten sonra ikna etmek de güçleşiyor. Sokakta 10 kişiye sorsanız 8’inin küresel ısınmanın ne olduğunu bilmediğine eminim. Bununla ilgili geçen akşam bir arkadaşımla  sohbet ederken bana, “Butçuk 16 yaşında Greenpeace’e üye olup da kendini bir yerlere zincirlerse şaşırma.” dedi. Kafamda bir hayal baloncuğu oluştu, benim butçuk büyümüş, küresel ısınmaya karşı eylem yapıyor. Hayal baloncuğunun bende bıraktığı duyguyu ise henüz çözemedim.

Geçenlerde butçuğun yeni öğretmeniyle tanışmaya gittim yeni okulunda. “Kayra kalemlerini açmıyor, açmadan öyle yazmaya çalışıyor, haliyle yazısı da pek okunaklı olmuyor, lütfen siz de uyarın.” dedi dünyalar tatlısı öğretmenimiz. “Peki” dedim.

Ve akşam neden kalemlerini açmadığını sordum oğluma, böyle olursa yazısının okunaklı olmayacağını söyledim.

“Bir kalem için kaç ağaç kesiliyor senin haberin var mı anne?”

“………………………..”

Diyeceğim o ki son günlerin moda reklam sloganıyla; çok mu çok fazla oluyoruz?

 

 

 

Sevdiysen Paylaş
Bu yazı Anneyim Bu Arada kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Çok mu Çok Fazla? için 6 cevap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.