Benim Güzel Hatalarım

Ne kadar cesur ve ne kadar dürüst sözlerdir bunlar; 

“Hayat benim… Her anını yaşadıkça sevesim var.

Aldırmam hiç yağmurlara, benim güzel hatalarım var.

Bir an bile vazgeçmedim, kendi yolumdan…”

Bunu diyebilmek cesaret işi, kişinin kendisini eğrisi ve doğrusu ile sevebilmesi, kabullenmesi ve ta ki aynaya baktığında kendine gülümseyebilmesi en güzeli.. Kendime bakıp da  “Ben böyleyim ve kendi yolumdayım” diyebilmek…

Neden biz insanlar olumsuz, üzücü bir şey yaşadığımızda fark ederiz elimizdekinin kıymetini? Neden onlara bir şey olduğunda anlarız sevdiklerimizin değerini… Toplantıdayken açılmayan anne telefonunun aslında ne kadar yanlış ve ne kadar kötü bir şey olduğunu da neden üzücü bir şey olduğunda fark ederiz… Her biri ders olur sonra bize. Bazen şunu düşünürüm; Tanrı beni seviyor, ben ne zaman bir şeylere üzülsem ve gerçekten değmeyecek olaylar ve kişiler için kendimi harap etsem Tanrı diyor ki “Ah Nihan bak hayatta üzülecek daha değerli şeyler var, sen sahip olduklarının farkında değilsin ve ben sana hatırlatayım.” İşte böyle hatırlatmalarda fark ettim ki ben hep sağlıkla sınanmışım. Toplamda 8 ameliyat geçirdim bir ara neredeyse her 2 yılda bir narkoz alıyordum. Bunların hepsini Tanrı’nın beni çok sevdiği için bana bir uyarısı gibi algıladım ve sonra o üzüntüleri de sıkıntıları da sakladım içimde, benden oldular, kıymet bildim sonra, hayatı daha başka sevdim, kendimi olduğum gibi kabullendim, boş yere üzmemeye çaba sarf ettim. Ne zaman ki tıkandım tekrar hatırlattı bana sevgili Tanrı.

Ve daha geçen gün araba kullanırken içimden “Her kız babasının hiç büyümeyen prensesidir” diye düşünüyordum. Çünkü arabada “Aldırma Gönül” çalıyordu, ben de babamı anımsadım; kısık sesi ile bana bu şarkıyı mırıldandığı zamanları, çocukluğumu… Sanırım bir eşikten geçiyorum, yaş eşiği, değişiyorum ve bazen oturup kendimdeki değişimleri de dışarıdan biri gibi izleyip kendime şaşırıyorum. İşte aynı gün annemin yine bir toplantı esasında çaldırdığı telefonu açmayıp ancak belli bir süre sonra döndüğümde babamın rahatsızlandığını ve hastaneye yatırıldığını öğrendim. Saniyeler içerisinde her şey anlamsızlaştı, üzüldüğüm kendime stres yaptığım ne kadar konu, kişi, durum varsa her şey sıfırlandı, o an tek bir şey vardı aklımda, kaç uçağı ile İstanbul’a giderim ve korkulan o soru ya babama bir şey olursa?

İstanbul’a gidip de soluğu hemen hastanede aldığımda ise babam yanımda derin derin uyurken her şey bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden zihnimden, saatlerce o hastane kokusu içerisinde etrafta acı çeken diğer hastaları da görerek düşündüm, düşündüm. Hayatın aslında an’lık olduğunu, şu an üzülüp dert edinilen şeylerin aslında ne kadar gereksiz olduğunu, zamanın gerçekten çok hızlı aktığını, söylenmeyen, dile getirilmeyen, ertelenen ne kadar duygu varsa bunun aslında bir insan için en zararlı duygu olduğunu, çocukluğumu, babamın kucağına sığdığım minik halimi, yaşadıklarımı ve sonra kendi oğlumu ve daha nicelerini düşündüm..

Ve sonra babam iyileşip de İstanbul’dan ayrılmak için babamla vedalaştığımda belki de ilk defa babam bana sımsıkı sarıldı. Biz babamla iki yengeç olarak derin duygusal insanlar olsak da ilk etapta herkese mesafeli yaklaşan, kendi dünyasını çok açmayan ancak belli bir aşamadan sonra sevip bağlanan ve bunun yanı sıra sevgisini de en çok göstermesi gereken kişilere göstermeyip aksine en sevdiklerini kıran insanlarız, ben tüm bu yönlerimle en çok babama benzerim zaten. Bu tatsız ve üzücü durum sanırım her ikimize ders oldu biraz, ben de sıkıca sarıldım babama ve sevdiğimi haykırdım beraber olan fotoğrafımızın altında yazdıklarımla…

Tanrı bizi, bizleri seviyor, bazen sınıyor, bazen uyarıyor, bazen bir işaret gönderiyor, bazen anlamamız için bazı şeyleri, mesajlar veriyor. Tüm bunları doğru anlamak, doğru kodlamak ve doğru içselleştirmek gerekiyor. Bunları yazıyorum ya biliyorum ki çok değil  bir kaç gün içinde yine aynı şeylere üzülüp benzer şeylere sinirleneceğim. Ama sonra bir an gelecek ve bir görüntü belirecek ve derin bir nefes alıp varlıklarına şükrettiğim sevdiklerimi de anımsayıp “Boşveeerrr Nihan” diyeceğim kendime.

Son söz; benim güzel hatalarım var ve kendi yolumda ben mutluyum.

 

Ordan Burdan İçimden kategorisine gönderildi | , , , , ile etiketlendi | 2 Yorum