Butçukla tatile her gittiğimizde sonradan fark ederiz; ne zaman otele gideriz ve deniz kenarına ineriz o zaman dank eder ve “Tüh” deriz, “Yine unuttuk”; tırmık, kürek ve kovalar… Hani kumdan kaleler yapmak için çeşit çeşit ve renkli olanlar… Yıllar içinde o kadar farklı yerden farklı çeşitte satın almışız ki her şekilde kale yapabilecek durumdayız. Ve tabi her yıl, evde vardı yine unuttuk, tatil köylerinin üç misli fiyatlı marketlerinden yine alıyoruz tüh vah nidaları tatilimizin klasikleri arasındadır.
Klasik bir yengeç burcu olarak yapılacak her işin, alışverişin ve gidilecek her yolculuğun, bir listesi vardır bende. Yapılacaklar ve tatile giderken götürülecekler listesi de ayrı ayrıdır üstelik. Listedekiler yapıldıkça üzeri çizilir ve evden çıkmadan da mutlaka o liste kontrol edilir. Sorun, her yıl o listeye kova ve kürek takımlarını yazmayı unutmam…
Amaaa bu yıl unutmadım, hatta hafızam hala çok iyi diye kendimle gurur bile duydum. Tatile çıkacağımız gün yolculuk öncesi listelerimi kontrol ettim, bavulları kapatmaya sıra geldi ve tam o anda butçuk kendi bavulunu görüp de “Anne bunlar ne?” dedi. Kova ve kürek takımlarını görüp de yüzünde bak ben büyüdüm gereksiz bunlar ifadesiyle “Bunlara gerek yok, götürmeyelim” dedi. “Peki” diyerek çıkardım bavuldan, ilk defa unutmadık o da bir işi yaramadı diye de içimden hayıflandım.
Bazen bir kelime bazen bir bakış bazen de bir koku ne çok şey anlatır, bir cümle ile anladım bu kez; “Bunlara gerek yok, götürmeyelim” Büyümek sadece küçülen kıyafetler, olmayan ayakkabılar değişen bedenler değilmiş. Ve bu yıl bir kez daha anladım ki butçuk büyümüş ve hatta butçukluktan çıkmış bile.
En çok da artık sayfamı takip edip de ona hala butçuk diye seslenmeme tepki veriyor oluşu gösteriyor bana büyüdüğünü… Yine de kaç yaşında olursa olsun, bedeni, boyu, kıyafetleri, sesi değişse bile biliyorum ki o hep benim butçuğum olarak kalacak.
Bu arada unutmadan; Tatilin 3. günü….
Kayra: Anne keşke kova ve kürekleri alsaydık…
Ben: Butçuuuukk!!!