Başarılı bir öğrenciydim sanırım eğer ölçüsü karnedeki notlarsa… Mutlaka takdir alır her sene acaba okul derecesine girebilecek miyim diye de hesaplar yapardım. Ortaokul ve lisede sınıfın en başarılı sayılan ilk 5 öğrencisi içindeydim hep, üniversiteyi de ortalamam yüksek olarak 4 yılda tamamladım. Başarı mı bu, kime neye göre bunlar başarı sayılır bilemiyorum.
Eşim ise her yıl ortalama 8 zayıflı karnesi ile tüm ortaokul ve lise dönemini tamamlamış yine karnedeki notlara göre… Sınıfta aslında çalışsa yapabilecek ama umursamayan öğrenci grubunda olup kendisiyle barışık bir şekilde ortaokul ve liseyi tamamlamış. Üniversitede de bu durum pek değişmemiş.
İki paragrafta iki insan; şimdi baktığımda hangimizin iş hayatı, kariyeri daha parlak? Hangimiz daha fazla para kazanıyoruz? Hangimiz daha fazla çalışıyoruz ya da hangimiz daha keyifle çalışıyoruz? Hangimiz daha çok sevdiğimiz işi yapıyoruz, hangimiz daha çok yıprandık? Okul hayatındaki başarı ya da başarısızlık sayılan göreceli kavramların iş hayatı ile ilişkisi doğru orantılı mı? Uzun uzun düşündükten sonra karar verdim ki aslında o kadar farklı iki durum ki öğrenim dönemi ve iş hayatı… Okul hayatı boyunca alınan zayıf notların veya süslü takdir belgelerinin iş hayatındaki başarı ile bir ilgisi yok. Bu sadece mesleğimizi belirleyen bir sınav için biriktirilmiş notların toplamı bana göre ama ne yazık ki saçma bir eğitim sistemi ile kaderlerimiz çok farklı yön alabiliyor.
Ve evet cevap veriyorum; karnesindeki zayıf notlara rağmen eşimin bugüne kadarki kariyeri benden çok daha parlak tartışmasız… Ve dahası benden çok daha fazla çalışmasına rağmen o kadar mutlu çalışıyor ki işini hobisi olarak görüyor, “Ne güzel üzerine de bana para veriyorlar” diyor. Yani sınıfta arka sıralarda dersi dinlemeyen, aldığı düşük notları hiç umursamayan, annesinin ona tarih dersinden bile özel ders aldırtabilecek kadar vurdumduymaz bir öğrenci olan çocuk, bugün başarılı ve mutlu. Önemli olan da bu değil mi?
Dün -Bizim Ev – Kayra ve Ben
-Anne, yarın müdürle konuşacağım
-Neden?
-Not ortalamam 83,5, takdir alabilmem için 85 olması gerekiyor, gidip müdür ile konuşacağım, bir arkadaşım konuştu ona verdiler 1,5 puan, o takdir alıyor, ona verdikleri için bana da vermek zorundalar ya da ona da vermeyecekler
(Hiç cevap vermedim, yorum yapmadım, ne yapacağını izlemek istedim)
Bugün -Bizim Ev – Kayra ve Ben
-Kayra ne yaptın konuştun mu müdürle?
-Hayır anne 1,5 puan için konuşmayacağım, gururumla teşekkür almayı tercih ederim.
Ne not, ne puan ne teşekkür, ne takdir ne de karnede yazanlar bunların hiçbirisinin bir önemi yok, güzel ve doğru şeyler öğretebiliyorsak çocuklarımıza, ilkeli yetiştirebiliyorsak aslında en önemlisi bu…
Ve son olarak benim gözümde Kayra son cümlesi ile alınabilecek tüm takdirleri aldı zaten…